Halk Müziği Komaları

Türk kültürünün en mühim yapı taşlarından biri olan müziğimiz, kültürel zenginliğimizi göstermesi açısından oldukça mühim bir konuma haizdir. Yakın zamana kadar kaderine terk edilen ve eğitimi çoğu zaman usta-çırak ilişkisi arasında sürdürülen bu değer, Türk Musikisi konservatuarlarının açılmasından sonra bilimsel niteliği olan anlamda ve görece belirlenmiş kurallar çerçevesinde yeni nesillere aktarılmaya başlanmıştır. Klasik Türk Müziği belli bir sisteme bağlı gibi görünse de kuram ve tatbik alanında birçok çelişkili konum ortaya çıkmaktadır. Neyse ki bu durumu aşmak ve klasik Türk müziğini bu çelişkilerden kurtarmak ve en azından ortak bir dilin konuşulduğu bir noktaya getirmek için son yıllarda muhtelif emekler yapılmıştır.

 

Öte yandan bu projenin ana konusu olan Türk halk müziğinde konum daha da vahim görünüyor. Zira Türk halk müziğinde henüz ortak bir ses sistemi olmadığı şeklinde türkülerde kullanılan dizilerin isimlendirilmesinde dahi tam bir fikir donanması sağlanamamıştır.

 

Bu projenin amacı, Türk halk müziğinde bilgili yada bilinçsiz olarak kullanılan ve kullanılan ses ve perde aralıklarının hem eski aynı zamanda yaşayan müzisyenlerden ses kayıtları toplandıktan sonra bilgisayar yardımıyla ölçülerek elde edilmiş sonuçların kayıt dibine alınmasıdır. Bir veritabanında. Bu ölçümlerin sonuçları kuşkusuz yakın tarihimizde Türk halk müziğinde kullanılan aralıkları ve gelecekte nasıl gelişeceğini değerlendirmemizi elde edecektir.

 

Projede daha önce yapılma en önemli çalışma, Prof. Yalçın Tura’nın ‘Bağlamalarda Perde Bağlarının Derecelendirilmesi ve Bunlardan Doğan Ses Sistemi’ başlıklı makalesidir. Bu emek verme, perdelerin ciltleme kulpları üstündeki konumunun ölçülmesine dayanmaktadır. Söz konusu değerli makaledeki sayısal sonuçlar çalışmamızın ön neticeleri ile örtüşse de projemizde izlenen çeşitli performansların frekans analizi daha sıhhatli bir metot olmalıdır.

 

Bu görüşün birkaç nedeni aşağıdaki gibidir:

  1. Hacimlerdeki perdeler sabit değildir. Mekanlar ara sıra sanatçı tarafından değiştirilebilir.
  2. Perdelerin konumları aynı kalsa bile icracı muhtelif teknikler kullanarak farklı frekanslarda sesler elde edebilir.
  3. Halk müziğimizde insan sesi ve öteki çalgılar mühim bir yere haizdir. Bu nedenle araştırma bu ‘araçların’ kayıtları üzerinden yapılmalıdır.

 

Halk müziğimizde işitilenleri tahlil etmeye dayanan yöntemimizin ana hatları şöyledir:

  1. Bu yapıt için hususi olarak icra edilmiş ve kaydedilmiş rahat dalgalı sekanslar, klasik müziğimizde dindarlığa aykırı olduğu söylenebilecek açılışlar ve yokluğunda eski/yeni icracılarımızın düzenli kayıtlarından seçilmiş solo pasajlar. Toplamak katiyen
  2. Bu kayıtların frekans analizi bilgisayar ortamında yapılmıştır,
  3. Elde edilen ham veriler bazı istatistiksel tekniklerle bilgiye dönüştürülerek yorumlanmıştır.

 

Projede en önce halk müziği genel hatlarıyla ifade edilmiş; Ardından Türk halk müziğinin kısa tarihçesinden, kullanılan dizilerden, ayak ve makam sorununa ve Türk halk müziği çalgılarından bahsedilmiştir. Son iki bölümde ise kullanılan yöntemler ve yazılımlar hakkındaki malumat verilmiş ve standardize neticeleri tablolar halinde toplanmıştır.


Ancak kabul edilmelidir ki; Türk halk müziği dediğimiz müzik de kültürümüzün diğer bileşenleri kadar zengin ve çeşitlidir. Bu nedenle tüm halk müziğinin ses düzenini belirlemek ve tek bir proje ile kesin bir sonuca varmak mümkün değildir. Bu nedenle projede Türk halk müziğinin en çok kullanılan birkaç ayağı/modundan yola çıkılarak istatistiksel verilere ulaşılmaya çalışılmıştır. En azından burada elde edilen verilerin bu mevzuda ileride yapılacak çalışmalara fer tutacağı umulmaktadır.